Atalarımızın yaşantılarını, mantık süzgecinden geçirerek iyice bir düşünelim. Onlar aç ve yoksul olarak, yedi düvele ile savaşmayı bir şeref ve namus olarak benimsemiş, onlara karşı asla umutsuzluğa kapılmamışlar. Geri adım atmak akıllarına bile gelmedi... Bizler de onların çocukları ve torunları olarak el ele vererek bu ekonomi darboğazından çıkmalıyız. Ne yazık ki ailede, toplumda, büyük bir umutsuzluk olduğunu şahit olmaktayız. Evet, dar gelirliler geçim sıkıntısını zirvede yaşayanlardır. Ama yaşımın gereği, ekonomide çok darboğazlardan geçtik. Yeri geldi sıkıntı çektik, yeri geldi namerde muhtaç olduk. Ama yine pes etmedik... Hani insan salıncağa biner ya, bir yukarı, bir aşağı olur ya, işte hayat böyle bir şeydir. Ne zengin olduğun zaman kibirli ol, ne de muhtaç olduğunda umutsuzluğa kapıl. İnsanda bir ego var. Onda var, neden bende yok? Hiç empati yapma alışkanlığımız yok. Kendimizi dar gelirlinin yerine koymayız. Hepimiz isteriz ki daha da ileri seviyede olmak. Ancak bazen şartlar olabilir. Onun öyle de olsa, böyle de olsa, asla umutsuzluğa kapılma. Bu konuda atalarımız teselli olarak "DAR GÜNÜN ÖMRÜ KISA OLUR." derler. İşte şartlar ne olursa olsun: Asla bıkkınlığa, umutsuzluğa kapılmayalım. Bu duygular insanı daha çok perişan eder. Kendinin çektiği yetmezmiş gibi, çocuklarımıza, torunlarımıza istemeyerek zarar veririz. İşte bu nedenlerle hep, hayat basamaklarından yukarı sıçramak bizim felsefemiz olmalı. Ah ile, vah ile asla bir yere varamayız. Çalışarak, didinerek, umutsuzluğu yenmeliyiz. Başka bir tedavisinin olmadığını hatırlatmak isterim.
Bu umutsuzluk yazısı, nereden çıktı demeyin? Etrafımız ve televizyonlar her gün umutsuzluğu pompalıyor. İçimi dökerek sizlerle paylaştım.
Bu konuda, HELNZ GUDERİA ile bitirelim: "UMUTSUZ DURUMLAR YOKTUR, SADECE UMUTSUZ İNSANLAR VARDIR." Kurtuluş savaşını kazanan ecdadımız, bizlere de bu ekonomi savaşını kazanmak kalıyor. Haydi el ele başımızdaki umutsuzluğu yenelim...
Bu duygularla tüm vatandaşlarımıza hayırlı ve bereketli günler dilerim...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MÜSLÜM KILINÇ
UMUTSUZLUĞU YENMELİYİZ!
Atalarımızın yaşantılarını, mantık süzgecinden geçirerek iyice bir düşünelim. Onlar aç ve yoksul olarak, yedi düvele ile savaşmayı bir şeref ve namus olarak benimsemiş, onlara karşı asla umutsuzluğa kapılmamışlar. Geri adım atmak akıllarına bile gelmedi... Bizler de onların çocukları ve torunları olarak el ele vererek bu ekonomi darboğazından çıkmalıyız. Ne yazık ki ailede, toplumda, büyük bir umutsuzluk olduğunu şahit olmaktayız. Evet, dar gelirliler geçim sıkıntısını zirvede yaşayanlardır. Ama yaşımın gereği, ekonomide çok darboğazlardan geçtik. Yeri geldi sıkıntı çektik, yeri geldi namerde muhtaç olduk. Ama yine pes etmedik... Hani insan salıncağa biner ya, bir yukarı, bir aşağı olur ya, işte hayat böyle bir şeydir. Ne zengin olduğun zaman kibirli ol, ne de muhtaç olduğunda umutsuzluğa kapıl. İnsanda bir ego var. Onda var, neden bende yok? Hiç empati yapma alışkanlığımız yok. Kendimizi dar gelirlinin yerine koymayız. Hepimiz isteriz ki daha da ileri seviyede olmak. Ancak bazen şartlar olabilir. Onun öyle de olsa, böyle de olsa, asla umutsuzluğa kapılma. Bu konuda atalarımız teselli olarak "DAR GÜNÜN ÖMRÜ KISA OLUR." derler. İşte şartlar ne olursa olsun: Asla bıkkınlığa, umutsuzluğa kapılmayalım. Bu duygular insanı daha çok perişan eder. Kendinin çektiği yetmezmiş gibi, çocuklarımıza, torunlarımıza istemeyerek zarar veririz. İşte bu nedenlerle hep, hayat basamaklarından yukarı sıçramak bizim felsefemiz olmalı. Ah ile, vah ile asla bir yere varamayız. Çalışarak, didinerek, umutsuzluğu yenmeliyiz. Başka bir tedavisinin olmadığını hatırlatmak isterim.
Bu umutsuzluk yazısı, nereden çıktı demeyin? Etrafımız ve televizyonlar her gün umutsuzluğu pompalıyor. İçimi dökerek sizlerle paylaştım.
Bu konuda, HELNZ GUDERİA ile bitirelim: "UMUTSUZ DURUMLAR YOKTUR, SADECE UMUTSUZ İNSANLAR VARDIR." Kurtuluş savaşını kazanan ecdadımız, bizlere de bu ekonomi savaşını kazanmak kalıyor. Haydi el ele başımızdaki umutsuzluğu yenelim...
Bu duygularla tüm vatandaşlarımıza hayırlı ve bereketli günler dilerim...