Kurak da olsa, yağışlı da olsa kış kapıya dayandı. Bizde hoş geldi, sefa geldi demek düşer. Çünkü kışın gelmesi, karın ve yağmurun yağması demektir. O da, tüm canlıların yaşamına birinci sebeptir. Ben havaların soğumasından dolayı atalarımızdan duyduğum bir atasözünü hatırlatmak istiyorum: "FAKİRİN GÖMLEĞİ, YIRTILDIĞI MEVSİM!" Demekle dar gelirli vatandaşların çok çile çekecekleri anlamı vardır. İşte gerek okulların açılması ile soba, doğalgaz giderleri üst üste gelince altından çıkmak her babayiğidin harcı değil. İşte bu durumları göz ardı etmemek bir insanlık görevidir. İşte, başta yüce Rabbim olmak üzere, devletimiz ve milletimiz bu konuda üzerine düşeni yapmak bir merhamet duygusudur. Onun için, bu konuda toplumun bu hayırlı ve insani yardımın esirgenmemesini hatırlatmak isterim... Belki bu dar gelirli vatandaşların arasında, bu şefkati hak etmeyenler muhakkak çıkacaktır. Yine burada bir atasözü ile katkıda bulunmak isterim. "İYİLİK YAP DENİZE AT, BALIK BİLMESE HALUK (ALLAH) BİLİR”. Yani hepimiz üzerimize düşeni yapmak: Allah için, vatandaşlık için şarttır. Diye bilirsiniz, herkes ayağını yorganına göre uzatsın. Ama yorgan küçük ise insanlar ne yapsın? Gelin, desteğe ihtiyacı olana yardım edelim. Onları da mutlu edelim ki onların da hayır dualarını alalım. O zaman mutlu toplum oluruz. Bunda da halk olarak karlı çıkarız.

Bir de diğer canlıları göz önüne alalım. Bu karakışta hepimizin gözleri hayvanların üzerinde olsun. Onlar da bize muhtaçtır. Soğukta ve aç bırakmanın günahı büyüktür. Çünkü onlar hep insanlara muhtaçtırlar. Burada şunu hatırlatıyorum: İnsanı yapan en önemli duygulardan biri merhamet ve vicdandır. Allah hepimize acıma hissini versin.

Şadi Şirazi ile bitirelim: "ELİNDEN GELDİĞİ KADAR BİR GÖNLÜ PERİŞAN ETMEMEYE ÇALIŞ, ÇÜNKÜ BİR AH CİHANI ALT ÜST EDER." Ona göre hareket edelim ve her zaman hayır dualarını almaya çalışalım diye tavsiye eder, sağlıklı günler dilerim.