Bilhassa, bu son günlerde toplumda, büyük bir ayrışma olduğunu üzüntü ile takip etmekteyiz. Başta siyasi cenah: Arkasını ve önünü düşünmeden, diğer siyasilerle varyansın ettiklerini birlikte yaşıyoruz. Onun için, herkes söylediklerinin neye mal olacağını, iyice düşünmesini hatırlatmak isterim. Dikkatini 12 Eylül 1980 öncesine çekmek istiyorum. Kardeş kardeşi acımadan, düşünmeden gece, gündüz ayırt etmeden birbirlerini öldürdükleri halen hafızalarda. Nedeni? Yok solcu, yok sağcı ayırıştırarak, kardeş kardeşi kırdırdılar. Onun için tüm topluma ve siyasillere seslenmek istiyorum. Kendiniz için olmasa da geleceğimiz için, çocuklarımız için: Önemli olan, ne konuştuğumuzdur, buna da dikkat etmek hepimizin vatandaşlık görevidir. İşte ben buna vatanseverlik derim... Bakın; canlılar arasında farklı düşünen tek varlık insandır. Yüce mevlamda böyle yaratmıştır. Onun için kardeşlerimizin ayrı düşünmesi gayet doğaldır. Bu nedenle birbirimize düşman olmanın hiçbir mantığı olmadığını hatırlatmak istiyorum.
12 Eylül 1980 ve öncesini acı da olsa bir hatırlayalım. Gaziantep o tarihin Sağlık Müdürü Bercis SEDEN ile günahsız çok kişi, sırf sağcı diye öldürüldü. Diğer tarafta da, solculardan da Dr. Bülent YILMAZER ile günahsız çok kişi öldürüldü. Daha çok insanımızı terörden kaybettiğimiz ortada. Tüm terör olaylarından halkımız çok acı çekti. Marif'teki eski vilayetin yanındaki balıklıda bile rahatlıkla insanlara kurşun sıkılıyordu. İstisnasız bu terör belasının ateşi her eve sıçramıştır. Onun için "BİR MÜSİBET BİN NESİHATTAN MAKBÜLDÜR." Örneğin kurtarılmış caddelere ve sokaklara siyasi görüşlere göre ayrılmıştır. Hürriyet Caddesi sağcılara, Atatürk Bulvarı solculara ayrılmıştı. Ne yazık ki, biri diğerinin caddesinde rahatlıkla gezemezlerdi. Bir de en acısı: Polis polisi, öğretmen öğretmeni ispiyonluyordu. İşte bu acı günleri bire bir yaşayan birisi olarak her kesimi, sükunete davet ediyorum. Toplum adına ve çocuklarımız adına... Herkes tarafından kabul gören bir atasözüyle bitirelim: "KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR VERİR..." Yani ateş düştüğü yeri yakar ama günü gelince hepimizi yakar.
Şeyh Sadi Şirazi ile bitirelim: "GÖRMÜYOR MUSUN, GÜL KENDİSİNİ HAKİR GÖREN KARA TOPRAKTA BİTER..."
Gelin birlikte yaşamanın kıymetini bilelim. İşte vatanseverlik budur...
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun.
Hoşça kalın, dostça kalın...
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MÜSLÜM KILINÇ
BİRLİKTE OLMAK EN BÜYÜK NİMETTİR!
Bilhassa, bu son günlerde toplumda, büyük bir ayrışma olduğunu üzüntü ile takip etmekteyiz. Başta siyasi cenah: Arkasını ve önünü düşünmeden, diğer siyasilerle varyansın ettiklerini birlikte yaşıyoruz. Onun için, herkes söylediklerinin neye mal olacağını, iyice düşünmesini hatırlatmak isterim. Dikkatini 12 Eylül 1980 öncesine çekmek istiyorum. Kardeş kardeşi acımadan, düşünmeden gece, gündüz ayırt etmeden birbirlerini öldürdükleri halen hafızalarda. Nedeni? Yok solcu, yok sağcı ayırıştırarak, kardeş kardeşi kırdırdılar. Onun için tüm topluma ve siyasillere seslenmek istiyorum. Kendiniz için olmasa da geleceğimiz için, çocuklarımız için: Önemli olan, ne konuştuğumuzdur, buna da dikkat etmek hepimizin vatandaşlık görevidir. İşte ben buna vatanseverlik derim... Bakın; canlılar arasında farklı düşünen tek varlık insandır. Yüce mevlamda böyle yaratmıştır. Onun için kardeşlerimizin ayrı düşünmesi gayet doğaldır. Bu nedenle birbirimize düşman olmanın hiçbir mantığı olmadığını hatırlatmak istiyorum.
12 Eylül 1980 ve öncesini acı da olsa bir hatırlayalım. Gaziantep o tarihin Sağlık Müdürü Bercis SEDEN ile günahsız çok kişi, sırf sağcı diye öldürüldü. Diğer tarafta da, solculardan da Dr. Bülent YILMAZER ile günahsız çok kişi öldürüldü. Daha çok insanımızı terörden kaybettiğimiz ortada. Tüm terör olaylarından halkımız çok acı çekti. Marif'teki eski vilayetin yanındaki balıklıda bile rahatlıkla insanlara kurşun sıkılıyordu. İstisnasız bu terör belasının ateşi her eve sıçramıştır. Onun için "BİR MÜSİBET BİN NESİHATTAN MAKBÜLDÜR." Örneğin kurtarılmış caddelere ve sokaklara siyasi görüşlere göre ayrılmıştır. Hürriyet Caddesi sağcılara, Atatürk Bulvarı solculara ayrılmıştı. Ne yazık ki, biri diğerinin caddesinde rahatlıkla gezemezlerdi. Bir de en acısı: Polis polisi, öğretmen öğretmeni ispiyonluyordu. İşte bu acı günleri bire bir yaşayan birisi olarak her kesimi, sükunete davet ediyorum. Toplum adına ve çocuklarımız adına... Herkes tarafından kabul gören bir atasözüyle bitirelim: "KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR VERİR..." Yani ateş düştüğü yeri yakar ama günü gelince hepimizi yakar.
Şeyh Sadi Şirazi ile bitirelim: "GÖRMÜYOR MUSUN, GÜL KENDİSİNİ HAKİR GÖREN KARA TOPRAKTA BİTER..."
Gelin birlikte yaşamanın kıymetini bilelim. İşte vatanseverlik budur...
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun.
Hoşça kalın, dostça kalın...