Birinci önceliğimiz her zaman sevgi ve kardeşlik olmalı; Yani beraber yaşamanın tadını çıkaralım. Halbuki güzel ve kardeşçe yaşam var iken, bu sen ben davaları bizi uçuruma sürükler. Daha önce belirttiğim gibi “KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR VERİR” Ama kazın ayağı hiçte öyle değil, tüm topluma zarar verir. Bilindiği gibi öfke ile kalkan zarar ile oturur. Halbuki sabırla kalkan bir değil bin düşünür ve gideceği yolun zararlı mı, faydalı mı olduğunun geniş muhasebesini yapar. Ona göre hareket eder. Birde atalarımızdan bunu teyit eden veciz sözler var. Allah neden iki kulak bir ağız vermiş. Yani “İKİ DÜŞÜN BİR SÖYLE” bir daha hatırlatmak istiyorum. Sabırlı olmak demek, asla tembellik değil. Sabır doğru düşünmenin sigortasıdır. Bulduğunla yetinmek tembellik etmek sabırla bir bağlantısı olamaz. Bizim ve çevremizin tabi ki iyinin iyisine tartışmasız hakkıdır. Benim demek istediğim sabır ve şükür ettiğimizde, yaşadığımız topluma yararlı bir iş için sabırlı olalım diye vurgulamak isterim. Eskiden delikli demir çıktı mertlik bozuldu. Şimdi ise iletişim araçları ne yazık ki vatandaşlarımız arasında kamplara bölünmeye sebep oluyorlar. Halbuki iletişim araçları dilimizdir. O dil ile hem YÜCE MEVLAYA dua ederiz. Hem de o dilimizle küfür ve günaha gireriz. Yani iletişim araçları birbirimize karşı silah değil, halkımızın tarafsız katkısız haber almada kullanıldığı zaman modern bir topluma katkımız olmuş olur. İşte toplum yararı bizim, birinci düşüncemiz ve düsturumuz olmalı. Yoksa bu çekişmelerin ne sonu gelir nede halkımıza bir faydası olur.
Ez cümle siyaset bir ailede kardeşlerin ayrı düşüncesi olmalı ve o çizgi üzerinde politika yapmalıyız büyük yarar var, kardeşlik için yavrularımızın geleceği için. Ortalığı kaynatın bakalım kime faydası olacak.. Halbuki sabırla hüsnü kalple yapılan çalışma bir ibadettir. İşte buradan sizlere belirtmek istediğim. Sabrın sonu selamettir! düşüncesi budur başka yolu yok. Daima öfke ile kalkan zararla oturur.