Millet olarak bu konuda çok şanslıyız. Çok şükür iyi ki TÜRKİYE CUMHURİYETİ devleti gibi bir cennet vatanımız var. Kimler ne derse desin buranın vatandaşı olmaktan hepimiz büyük gurur duymalıyız. Tabi ki bizler bunun kıymetini yeteri kadar bilmiyoruz. Onun için başta bizleri yönetenler, yaptıkları hizmetlerinin gereğini fazlasıyla yerine getirmek zorundalar. Bu yalnız merkezi hükümetin görevi olmamalı. Başta biz vatandaşlar olmak üzere, köy ve mahalle muhtarları, Valiler, kaymakamlar ve belediye başkanları bulundukları yerlere hizmeti bir ibadet olarak görmeliler. Bilhassa siyasiler birbirlerini eleştirmekte enerjilerini boşuna harcadıklarını üzülerek hatırlatmak istiyorum. Şunu iyi bilmeliyiz ki; iyi ve kötü yapanların, er geç önüne çıkacağını unutmasınlar. Yani “ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE AHESTE.” Yaptıklarımızın sevabını ve günahını muhakkak öderiz. Evet kul görmese, Yüce Mevla’m muhakkak görecektir. Onun için, ceza ve mükafatı da hep aklımızda olsun. Buna göre halka hizmet, hakka hizmet düsturunu unutmayalım ki, yurdumuza haddinden fazla çamur atmasınlar diye de belirtmek istiyorum.
Gelelim adı güzel, kendi güzel GAZİANTEPİMİZE? Bu müstesna ilimiz de doğmanın ve yaşamanın kıymetini bilelim. Çünkü GAZİANTEPLİ olmak Tanrının bize sunduğu en büyük nimettir. Ne yazık bu güneyin incisi ilimizin hakkını yeteri kadar veremiyoruz. Bakın biz ve çocuklarımız, başta Mersin, Antalya , İstanbul ve diğer şehirlerinin ilçelerine kadar görmüş ve tanıyorlar. Bu konuda küçük bir örnek vermek istiyorum. Gaziantepli muhtarlar Beştepe dahil birçok gezilere Gaziantep Valiliği ile belediyelerimiz götürüyorlar takdir edilecek bir durum. Ancak burada küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum? Birde tabiat harikası olan ilçe ve köyleri muhtarlarımız ve çocuklarımız bir görsün ve tanısınlar. Örneğin Muhtarlardan bazıları bizleri ta Halfeti’ye götüreceklerine, Fırat kenarında bulunan Nizip köylerine götürdüklerinde tüm “GAZİANTEP’İ DAHA İYİ TANIMIŞ OLURUZ.” İşte bu Nizip köylerinden Fırat havzasına hâkim olan köyleri sizlere hatırlatmak istiyorum. Belkıs (ZEUGMA ANTİK KENTİ), Saman döken, Keklik, Toydemir, Aşağı çardak, Yukarı çardak, Erenköy, Gümüş’ gün, Kamışlı gibi nehir manzaralı köyleri görmek ayrı bir nimettir. Daha ayrıca İslahiye, Nurdağı, Yavuzeli, Araban , Oğuzeli ve Karkamış ile merkez ilçelerimizi çevreleri ile görüp tanımakta ayrı bir mutluluk verir. Bizlerin birinci görevi bu olmalı. Yani “ÖNCE CAN, SORA CANAN” Diye de tavsiye de bulunmak istiyorum. Artık son olarak, Hz. Mevlana’dan “EDEP AKLIN TERCÜMANIDIR. HERKES EDEBİ KADAR AKILLI, AKLI KADAR ŞEREFLİ, ŞEREFİ KADAR DEĞERLİDİR.” Dedik ve mutlu, huzurlu günler dilerim.