1950’lı yıllarda Gaziantep çevresi bağlık bahçeliktir. Şehrin geçimi esas olarak tarıma dayalıdır.
O yıllarda şehir savaşın enkazından kurtulmaya, yaralarını sarmaya çalışırken, köyden de şehre doğru yavaş yavaş göç başlamıştır.
O senelerde şehrin batısında; Kozanlı, Eyüpoğlu, Bey mahallesi, Kırkayak, Akyol ve Tepebaşı nüfusun en yoğun mahalleleridir.
Daha sonraki yıllarda bu mahalleler arasına Hoşgör de dahil olur.
Bugünkü Hoşgör, Kuran kursu ve Camiinin olduğu mevki; "Antep insanının deyimiyle "it kuzlamaz" denilen cinsten kıraç, toprak, derinliği olmayan, verimsiz arazilerdi. Daha kötüsü Fransızlar ve Ermeniler yenilip istila ve işgal ettikleri kenti boşaltırken yolları üzerindeki ağaçları yakmış, yıkmış ve gerilerinde insanların yiyeceği bile kalmasın diye hainlik ederek gitmişlerdi. "Birkaç küçük bağ evi dışında herhangi bir yapı göze çarpmazdı.
1950’li yıllarda Akyol Mahallesi Körükçü Hafız sokakta oturan Kara Maemet (Mehmet Kıroğlu) yaşadığı çevreden sıkılır. Kalkar, bugünkü Hoşgör Camisi yanındaki arazisine bir ev yapar, oraya taşınır.
Kara Mehmet bir müddet sonra şehirden uzakta komşusuz, tek hane, tek başına yaşamaktan sıkılır. Akyol Mahallesindeki eski komşularını, yakın dostlarını yanına gelip yerleşmeleri hususunda ikna etmeye çalışır. Nihayetinde birkaç kişiyi de taşınmaya razı olur. Onlar da Kara Mehmet’in evinin yanına gelir, birer kaçak ev yapar, yerleşirler.
Kara Maemet ’ten sonra bu alana gelip ilk yerleşenler; Berber Ali, Zemgeli Memik Çavuş, Kara Dikenli Kara Mehmet (Kamay) ve Sığındı ailesinden birileridir.
Bu şahıslar evlerini yapıp buraya yerleşince bu alana olan ilgi daha da artar. Ancak yapılan bu evler kaçak ve imar dışı yapılardır. Gecekonduların çoğalması, mahallenin büyümeye başlaması belediyenin dikkatini çekmeye başlar. Belediye gecekondu yapımını önlemek için bir takım ek tedbirler alır ve mahallede zabıta kontrollerini sıklaştırır, kaçak yapılaşmayı engellemeye çalışmaları artar.
Halkın gecekondu yapma işi zorlaşınca semtin söz sahibelerinden üç beş kişi belediye yetkililerine gider; “burada ev yapanların genelde fakir, yoksul, emekleri ile geçinen, başlarını sokacak evleri olmayan insanların olduklarını, “hoş görmeleri, daha müsamahakâr davranmaları” hususunda ricacı olurlar. Hoşgörün derler.
Her defasında da “Hoşgör” sözcüğü tekrarlanır. Dillere pelesenk olur, kulaklara yer eder.
Belediye de o dönemde bir takım siyasi, sosyal ve ekonomik kaygılarla kaçak yapılaşmayı görmezden gelirken. Yapılaşma hızla artar, neticesinde zamanla bir mahalle doğar.
Hoşgör ismi resmen kabul görmeden önce halk nezdinde “Hoşgör” kabul görür ve bu semti tarif edilirken; “Hoşgör “sözcüğü kullanılır.
Belediye yetkilileri de bu alana giderken; “Hoşgör’e “gidiyoruz,” Hoşgör’den geliyoruz” demeye, başlarlar.
Menderes iktidarı döneminde de gecekondulara hisseli tapu verilmesi söz konusu olunca da 1960’larda önce” Kozanlı” olan mevkiinin adı değiştirilir, “Hoşgör” olarak tapu kayıtlarına geçer.
“Hoşgör “mahallesinin adı önceleri mahalleliye hoşgörülü olunmasını tavsiye bir sözcük iken, daha sonraki süreçte mahallenin adı “Hoşgör” olup çıkar.
Hoşgör Mahallesi daha sonraki yıllarda Gaziantep çevre ilçe ve köylerinden göçenlerin cazibe merkezi haline gelirken, mahalle büyür, yakın tarihlerde de Hoşgör mahallesinden yeni mahalleler doğar. Hoşgör bugün bir mahalle isimi olmaktan çok bir semt olarak hafızalara kazınır.
Yazan:Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İbrahim ALİSİNANOĞLU
Hoşgör mahallesi ismi nereden gelmektedir?
HOŞGÖR MAHALLESİ ADI NEREDEN GELİYOR.
1950’lı yıllarda Gaziantep çevresi bağlık bahçeliktir. Şehrin geçimi esas olarak tarıma dayalıdır.
O yıllarda şehir savaşın enkazından kurtulmaya, yaralarını sarmaya çalışırken, köyden de şehre doğru yavaş yavaş göç başlamıştır.
O senelerde şehrin batısında; Kozanlı, Eyüpoğlu, Bey mahallesi, Kırkayak, Akyol ve Tepebaşı nüfusun en yoğun mahalleleridir.
Daha sonraki yıllarda bu mahalleler arasına Hoşgör de dahil olur.
Bugünkü Hoşgör, Kuran kursu ve Camiinin olduğu mevki; "Antep insanının deyimiyle "it kuzlamaz" denilen cinsten kıraç, toprak, derinliği olmayan, verimsiz arazilerdi. Daha kötüsü Fransızlar ve Ermeniler yenilip istila ve işgal ettikleri kenti boşaltırken yolları üzerindeki ağaçları yakmış, yıkmış ve gerilerinde insanların yiyeceği bile kalmasın diye hainlik ederek gitmişlerdi. "Birkaç küçük bağ evi dışında herhangi bir yapı göze çarpmazdı.
1950’li yıllarda Akyol Mahallesi Körükçü Hafız sokakta oturan Kara Maemet (Mehmet Kıroğlu) yaşadığı çevreden sıkılır. Kalkar, bugünkü Hoşgör Camisi yanındaki arazisine bir ev yapar, oraya taşınır.
Kara Mehmet bir müddet sonra şehirden uzakta komşusuz, tek hane, tek başına yaşamaktan sıkılır. Akyol Mahallesindeki eski komşularını, yakın dostlarını yanına gelip yerleşmeleri hususunda ikna etmeye çalışır. Nihayetinde birkaç kişiyi de taşınmaya razı olur. Onlar da Kara Mehmet’in evinin yanına gelir, birer kaçak ev yapar, yerleşirler.
Kara Maemet ’ten sonra bu alana gelip ilk yerleşenler; Berber Ali, Zemgeli Memik Çavuş, Kara Dikenli Kara Mehmet (Kamay) ve Sığındı ailesinden birileridir.
Bu şahıslar evlerini yapıp buraya yerleşince bu alana olan ilgi daha da artar. Ancak yapılan bu evler kaçak ve imar dışı yapılardır. Gecekonduların çoğalması, mahallenin büyümeye başlaması belediyenin dikkatini çekmeye başlar. Belediye gecekondu yapımını önlemek için bir takım ek tedbirler alır ve mahallede zabıta kontrollerini sıklaştırır, kaçak yapılaşmayı engellemeye çalışmaları artar.
Halkın gecekondu yapma işi zorlaşınca semtin söz sahibelerinden üç beş kişi belediye yetkililerine gider; “burada ev yapanların genelde fakir, yoksul, emekleri ile geçinen, başlarını sokacak evleri olmayan insanların olduklarını, “hoş görmeleri, daha müsamahakâr davranmaları” hususunda ricacı olurlar. Hoşgörün derler.
Her defasında da “Hoşgör” sözcüğü tekrarlanır. Dillere pelesenk olur, kulaklara yer eder.
Belediye de o dönemde bir takım siyasi, sosyal ve ekonomik kaygılarla kaçak yapılaşmayı görmezden gelirken. Yapılaşma hızla artar, neticesinde zamanla bir mahalle doğar.
Hoşgör ismi resmen kabul görmeden önce halk nezdinde “Hoşgör” kabul görür ve bu semti tarif edilirken; “Hoşgör “sözcüğü kullanılır.
Belediye yetkilileri de bu alana giderken; “Hoşgör’e “gidiyoruz,” Hoşgör’den geliyoruz” demeye, başlarlar.
Menderes iktidarı döneminde de gecekondulara hisseli tapu verilmesi söz konusu olunca da 1960’larda önce” Kozanlı” olan mevkiinin adı değiştirilir, “Hoşgör” olarak tapu kayıtlarına geçer.
“Hoşgör “mahallesinin adı önceleri mahalleliye hoşgörülü olunmasını tavsiye bir sözcük iken, daha sonraki süreçte mahallenin adı “Hoşgör” olup çıkar.
Hoşgör Mahallesi daha sonraki yıllarda Gaziantep çevre ilçe ve köylerinden göçenlerin cazibe merkezi haline gelirken, mahalle büyür, yakın tarihlerde de Hoşgör mahallesinden yeni mahalleler doğar. Hoşgör bugün bir mahalle isimi olmaktan çok bir semt olarak hafızalara kazınır.
Yazan:Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş