Allahû Tealâ yaratmayı dilemeseydi, hiç birimiz var olmayacaktık sevgili kardeşlerim. Varız ve varlığımızı Allah’a borçluyuz. Öyleyse bütün varlığımızla Allah’a lâyık olmaya çalışmalıyız. O Allah’tır; bizleri yaratandır. Ve hayata geldiğimiz andan itibaren O’ndan bize doğru sonsuz bir sevgi çağlayanı akar. İşte hepimiz bu çağlayan gibi akan sevgiye lâyık olmakla vazifeliyiz.
Peki, Allah’a lâyık olmak deyince ne anlıyoruz sevgili kardeşlerim? Acaba Allah bizden ne istiyor, ne diyorsunuz?
Muhakkak ki Allah’a lâyık olmanın temelinde sevgi vardır. Sevgi bütün güzelliklerin taşıyıcısıdır sevgili kardeşlerim. Severseniz sevilirsiniz. Sevgi tomurcuklarının yeşerdiği bahçelerde hep mutluluğa dönük bir hayat yaşarsınız. Unutmayın ki şeytan her zaman insanları birbirine düşürmek ister, daima birbirimizden nefret etmemizi ister. Kâinatı sevgi üzere var eden Allah ise sadece sevmemizi ve sonsuz güzelliklere erişmemizi ister. İşte bu minvalde 7 safha 4 teslimden oluşan bir sevgi yolunu hepimizin üzerine farz kılmıştır. Ne zaman ki kalben Allah’a ulaşmayı dileyip Allah’ın sizin için tayin ettiği mürşidinize ulaşırsanız yolculuğunuz başlar sevgili kardeşlerim. Önce Allah’tan hoşlanırsınız, sonra O’nu sevmeye başlarsınız. Sevginiz adım adım aşka dönüşür. Aşkınızın hayranlığa dönüştüğü noktada ise siz, Allah’a yaklaşım basamaklarını tamamlamış ve iradenizi de Allah’a teslim ederek O’nun en çok sevdiklerinden olmayı başarmışsınız demektir. Bir tek dilek sevgili kardeşlerim, sizi bu noktaya taşıyacak olan şey kalbinizden yükselecek bir içten dilek sadece. “Ya Rabbi, ölmeden evvel ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur beni de ermiş evliyalarından kıl. Ben de senin dostlarından olayım.” İşte bu dilek sizi sıfır noktasından alıp salihlerden olmaya götürecek yegâne anahtardır.
Bilmelisiniz ki Allahû Tealâ’nın indinde sevmek vazifeniz, sevilmek hakkınızdır sevgili kardeşlerim. Eğer sizler de sevgiyle yoğrulmuş bir dünyada yaşamak istiyorsanız Allah’ın kanunu devreye sokmalısınız. Anahtar elinizde sevgili kardeşlerim, hadi çevirin o anahtarı ve kapıyı açın. Allah’a lâyık olmak ne kadar kolay, ne kadar basit, işte o zaman göreceksiniz. Her adımınızda Allah sizinle olacak, kendinizi hiç olmadığınız kadar güvende hissedeceksiniz.
Allahû Tealâ buyuruyor ki: 33/AHZÂB-3 Ve Allah’a tevekkül et. Ve Allah, vekil olarak yeter. 3/ÂLİ İMRÂN-160 Eğer Allah size yardım ederse o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler (Allah’a güvensinler).
Allah’a tevekkül etmek 28 kademede artarak devam eden bir teslimiyettir, başlangıç noktası ise Allah’a ulaşmayı dilemektir. İşte bu bir tek dilek sizin Allah’a lâyık olmanızı belirleyen temel unsurdur. Eğer Allah’a lâyık olmak istiyorsanız, Allah’ın sizde bir emaneti olan ruhunuzu Allah’a ulaştırmayı dileyin sevgili kardeşlerim. Dileyin ki gemi iskeleden yol alsın. Sonrasında da hep bir gayretin içinde olacaksınız. Allah’a daha fazla, daha fazla lâyık olmanın bütün boyutlarını yaşamak isteyeceğiniz günler gelecek hepiniz için. Allah’ı ne kadar zikrederseniz liyakatiniz o kadar artar sevgili kardeşlerim. Zikir seviyenizle Allah'ın size olan sevgisi arasında mutlak bir illiyet rabıtası mevcuttur. Siz ne kadar Allah’ı zikrederseniz, Allah da sizi o kadar çok sever. 2/BAKARA-152: Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) hadîs-i şerifinde buyuruyor ki: “Seviniz, sevdiriniz. Nefret etmeyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
İslâm dîni, sevgi dînidir sevgili kardeşlerim. Ve sevmek, insanları mutlu etmemiz için Allahû Tealâ’nın kalbimize verdiği bir ayrıcalıktır. Muhakkak ki en çok Allah’ı seveceksiniz. Allah’a olan sevginiz çoğaldıkça, etrafınızdaki insanlara karşı sevginiz de çoğalacaktır. Zikriniz arttıkça bu olay otomatik olarak gerçekleşir. Nefsinizin afetlerinden nefreti, kini, düşmanlığı, hasedi daimî zikre ulaştığınız zaman devreden çıkarmış olursunuz. O zaman geriye sadece sevgi kalır. Yanlış davranışlarda bulunan insanları da seversiniz, onların da kurtuluşu için çalışırsınız.
3/ÂLİ İMRÂN-103: Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz. 8/ENFÂL-63: Ve onların kalplerinin arasını (sevgiyle) birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin (verseydin), onların kalplerinin arasını birleştiremezdin. Ve lâkin Allah, onların arasını birleştirdi. Muhakkak ki O; Azîz’dir, Hakîm’dir.
Unutmayın ki erenler sevenlerdir. Ve Allah’ın defterinde sadece vererek alınır. Allah’ın defterinde huzur vermek, her bir insandan en az aynı miktarda huzuru geri almaktır. Severseniz vermeyi usul haline getirirsiniz, sizden başkalarına hep onları mutlu edecek davranışlar ulaşır. Yeter ki siz Allah’a ulaşmayı dileyin sevgili kardeşlerim, dileyin ki adım adım sevgi hareleriyle aydınlansın kalbiniz. Sevin ki sevilesiniz.
Allah’a ulaşmayı dileyerek başlayan sevgi yolculuğunda son kademe iradenin Allah’a teslimidir. İradesini Allah’a teslim edenler, hikmetin ötesinin sahibi olmuşlardır. Kötülüğü iyilikle söndürebilenler de sadece onlardır. Bütün teslimlerini tamamlamışlar ve sevginin en üst boyutuna ulaşmışlardır. 41/FUSSİLET-35: Ona (kötülüğü iyilikle karşılama hasletine), sabredenlerden ve hazzul azîm (en büyük haz) sahiplerinden başkası ulaştırılmaz.
O halde ne diyorsunuz sevgili kardeşlerim, bir sonsuz sevgi çemberinin içinde sizler de her an Allah ile olmak istemez misiniz?
Hepinizin Allah’ı en çok sevenlerden olmanızı, erenler yolunda her geçen gün artan bir sevgiyle Allah’a daha lâyık, daha lâyık olmanızı Efendimizin himmetiyle Yüce Rabbimizden diliyoruz. Sizleri çok ama çok seviyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
DR. ABDULCABBAR BORAN
Sevmek, Allah’a lâyık olmanın göstergesidir
Allahû Tealâ yaratmayı dilemeseydi, hiç birimiz var olmayacaktık sevgili kardeşlerim. Varız ve varlığımızı Allah’a borçluyuz. Öyleyse bütün varlığımızla Allah’a lâyık olmaya çalışmalıyız. O Allah’tır; bizleri yaratandır. Ve hayata geldiğimiz andan itibaren O’ndan bize doğru sonsuz bir sevgi çağlayanı akar. İşte hepimiz bu çağlayan gibi akan sevgiye lâyık olmakla vazifeliyiz.
Peki, Allah’a lâyık olmak deyince ne anlıyoruz sevgili kardeşlerim? Acaba Allah bizden ne istiyor, ne diyorsunuz?
Muhakkak ki Allah’a lâyık olmanın temelinde sevgi vardır. Sevgi bütün güzelliklerin taşıyıcısıdır sevgili kardeşlerim. Severseniz sevilirsiniz. Sevgi tomurcuklarının yeşerdiği bahçelerde hep mutluluğa dönük bir hayat yaşarsınız. Unutmayın ki şeytan her zaman insanları birbirine düşürmek ister, daima birbirimizden nefret etmemizi ister. Kâinatı sevgi üzere var eden Allah ise sadece sevmemizi ve sonsuz güzelliklere erişmemizi ister. İşte bu minvalde 7 safha 4 teslimden oluşan bir sevgi yolunu hepimizin üzerine farz kılmıştır. Ne zaman ki kalben Allah’a ulaşmayı dileyip Allah’ın sizin için tayin ettiği mürşidinize ulaşırsanız yolculuğunuz başlar sevgili kardeşlerim. Önce Allah’tan hoşlanırsınız, sonra O’nu sevmeye başlarsınız. Sevginiz adım adım aşka dönüşür. Aşkınızın hayranlığa dönüştüğü noktada ise siz, Allah’a yaklaşım basamaklarını tamamlamış ve iradenizi de Allah’a teslim ederek O’nun en çok sevdiklerinden olmayı başarmışsınız demektir. Bir tek dilek sevgili kardeşlerim, sizi bu noktaya taşıyacak olan şey kalbinizden yükselecek bir içten dilek sadece. “Ya Rabbi, ölmeden evvel ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur beni de ermiş evliyalarından kıl. Ben de senin dostlarından olayım.” İşte bu dilek sizi sıfır noktasından alıp salihlerden olmaya götürecek yegâne anahtardır.
Bilmelisiniz ki Allahû Tealâ’nın indinde sevmek vazifeniz, sevilmek hakkınızdır sevgili kardeşlerim. Eğer sizler de sevgiyle yoğrulmuş bir dünyada yaşamak istiyorsanız Allah’ın kanunu devreye sokmalısınız. Anahtar elinizde sevgili kardeşlerim, hadi çevirin o anahtarı ve kapıyı açın. Allah’a lâyık olmak ne kadar kolay, ne kadar basit, işte o zaman göreceksiniz. Her adımınızda Allah sizinle olacak, kendinizi hiç olmadığınız kadar güvende hissedeceksiniz.
Allahû Tealâ buyuruyor ki:
33/AHZÂB-3 Ve Allah’a tevekkül et. Ve Allah, vekil olarak yeter.
3/ÂLİ İMRÂN-160 Eğer Allah size yardım ederse o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler (Allah’a güvensinler).
Allah’a tevekkül etmek 28 kademede artarak devam eden bir teslimiyettir, başlangıç noktası ise Allah’a ulaşmayı dilemektir. İşte bu bir tek dilek sizin Allah’a lâyık olmanızı belirleyen temel unsurdur. Eğer Allah’a lâyık olmak istiyorsanız, Allah’ın sizde bir emaneti olan ruhunuzu Allah’a ulaştırmayı dileyin sevgili kardeşlerim. Dileyin ki gemi iskeleden yol alsın. Sonrasında da hep bir gayretin içinde olacaksınız. Allah’a daha fazla, daha fazla lâyık olmanın bütün boyutlarını yaşamak isteyeceğiniz günler gelecek hepiniz için. Allah’ı ne kadar zikrederseniz liyakatiniz o kadar artar sevgili kardeşlerim. Zikir seviyenizle Allah'ın size olan sevgisi arasında mutlak bir illiyet rabıtası mevcuttur. Siz ne kadar Allah’ı zikrederseniz, Allah da sizi o kadar çok sever.
2/BAKARA-152: Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) hadîs-i şerifinde buyuruyor ki: “Seviniz, sevdiriniz. Nefret etmeyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
İslâm dîni, sevgi dînidir sevgili kardeşlerim. Ve sevmek, insanları mutlu etmemiz için Allahû Tealâ’nın kalbimize verdiği bir ayrıcalıktır. Muhakkak ki en çok Allah’ı seveceksiniz. Allah’a olan sevginiz çoğaldıkça, etrafınızdaki insanlara karşı sevginiz de çoğalacaktır. Zikriniz arttıkça bu olay otomatik olarak gerçekleşir. Nefsinizin afetlerinden nefreti, kini, düşmanlığı, hasedi daimî zikre ulaştığınız zaman devreden çıkarmış olursunuz. O zaman geriye sadece sevgi kalır. Yanlış davranışlarda bulunan insanları da seversiniz, onların da kurtuluşu için çalışırsınız.
3/ÂLİ İMRÂN-103: Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.
8/ENFÂL-63: Ve onların kalplerinin arasını (sevgiyle) birleştirdi. Eğer yeryüzündeki şeylerin hepsini infâk etseydin (verseydin), onların kalplerinin arasını birleştiremezdin. Ve lâkin Allah, onların arasını birleştirdi. Muhakkak ki O; Azîz’dir, Hakîm’dir.
Unutmayın ki erenler sevenlerdir. Ve Allah’ın defterinde sadece vererek alınır. Allah’ın defterinde huzur vermek, her bir insandan en az aynı miktarda huzuru geri almaktır. Severseniz vermeyi usul haline getirirsiniz, sizden başkalarına hep onları mutlu edecek davranışlar ulaşır. Yeter ki siz Allah’a ulaşmayı dileyin sevgili kardeşlerim, dileyin ki adım adım sevgi hareleriyle aydınlansın kalbiniz. Sevin ki sevilesiniz.
Allah’a ulaşmayı dileyerek başlayan sevgi yolculuğunda son kademe iradenin Allah’a teslimidir. İradesini Allah’a teslim edenler, hikmetin ötesinin sahibi olmuşlardır. Kötülüğü iyilikle söndürebilenler de sadece onlardır. Bütün teslimlerini tamamlamışlar ve sevginin en üst boyutuna ulaşmışlardır.
41/FUSSİLET-35: Ona (kötülüğü iyilikle karşılama hasletine), sabredenlerden ve hazzul azîm (en büyük haz) sahiplerinden başkası ulaştırılmaz.
O halde ne diyorsunuz sevgili kardeşlerim, bir sonsuz sevgi çemberinin içinde sizler de her an Allah ile olmak istemez misiniz?
Hepinizin Allah’ı en çok sevenlerden olmanızı, erenler yolunda her geçen gün artan bir sevgiyle Allah’a daha lâyık, daha lâyık olmanızı Efendimizin himmetiyle Yüce Rabbimizden diliyoruz. Sizleri çok ama çok seviyoruz.