DÜNYA HAYATINI YAŞARKEN ALLAH'A ULAŞMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

Yazının Giriş Tarihi: 06.09.2024 14:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.09.2024 15:55

Sevgili kardeşlerim, Allah'a sonsuz hamd ve şükrederiz ki Allahû Tealâ, sizler ve biz bir kere daha birlikteyiz; O’nunla mutluyuz, O’nunla huzur içindeyiz.

Biliyor musunuz, Allahû Tealâ kâinatta en üstün mahlûklar olarak bizleri, insanları yarattı. İnsan neden üstündür? Allah’tan gelen ve Allah’a mutlaka geri dönecek olan bir ruh taşıyan tek varlık insandır.

İnsan, üç vücut ve serbest irade ile yaratılmıştır: Fizik vücut, nefs ve ruh. Allahû Tealâ Hicr-26’da fizik vücudumuzun salsalîn adı verilen bir topraktan yaratıldığını söylüyor. Şems-7’de nefsimizi 7 kademede sevva ettiğini, dizayn ettiğini söylüyor. Secde-9’da ise bize ruhundan üfürdüğünü söylüyor:“Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü...”

Fizik vücudumuz Allah’a ulaşmaz, nefsimiz Allah’a ulaşmaz, irade zaten bir vücut değildir. Allah’a ulaşacak olan, Allah’ın Zat’ından bize üfürülen ruhtur. Halk arasında “Hayy’dan geldik, Hu’ya gidiyoruz.” denir. İşte Hayy’dan gelen Hu’ya giden, Allah’ın Zat’ından gelip tekrar O’na dönecek olan ruhtur. Birisi ölünce; “Allah emanetini aldı götürdü.” derler. İşte Allah’a dönmesi gereken o emanet ruhumuzdur. Ölümden sonra zaten herkesin ruhu Allahû Tealâ’ya mutlaka döndürülür. Marifet, şu dünya hayatını yaşarken ruhu Allah'a ulaştırıp ermiş evliya olmaktır. İnsanlar bunun çok zor bir şey olduğunu zannederler. Oysaki insan ruhunun ölmeden evvel Allah’a ulaşması şu kâinattaki en kolay şeydir; sadece bir tek dilek gerektirir: Kalpten Allah’a ulaşmayı dilemek.Şûrâ-13’e göre ondan sonrası Allah’ın garantisindedir: “...Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).”

İnsan, serbest iradenin sahibi bir varlık olarak dünya hayatını yaşarken bir seçim yapmak zorundadır; ya dünyaya rağbet edecek ya da Allah’a rağbet edecektir. Allahû Tealâ Âli İmrân-14’te diyor ki: "İnsanlara, "kadınlara, oğullara, kantar kantar biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, hayvanlara ve ekinlere olan sevgiden oluşan" şehvetleri (aşırı düşkünlükleri) güzel gösterildi. Bunlar, dünya hayatının menfaatleridir. Ve Allah, O'nun katındaki en güzel sığınaktır."

Allahû Tealâ, dünyadaki geçici metaı, dünya zevklerini kendilerine hedef edinenlerden bahsediyor. Şu dünya hayatını yaşarken elbette hayatın güzelliklerini tadacak, iyi bir hayat yaşayacağız. Ama hiçbir zaman dünya hayatının süslerinin, bizleri Allah ile olan o müstesna ilişkiden mahrum etmesine izin vermemek kaydıyla. Hedef; dünya için mal biriktirmek değil, hedef; Allah’a ulaşmak, Allah’ın katındaki en güzel sığınağa sığınmak olmalıdır.

Hep vuslat, vuslat derler. Nedir vuslat? Vuslat, ruhun Allah'a vasıl edilmesi, ulaştırılmasıdır. Tasavvuf kitaplarını incelediğiniz zaman herkesin böyle bir talebinin olduğunu görüyorsunuz. Talebi olanların da mutlaka Allah'a ulaştıklarını görüyorsunuz.

Sevgili kardeşlerim, mutlu olmak istiyor musunuz? İstiyorsanız, bu mutluluğu Allah size bir hiç karşılığı teslim etmeye hazır. Siz sadece bir dilekte bulunacaksınız. Ama sadece diliniz söylemeyecek, kalbinizden bir dilek olması lâzım. Diyeceksiniz ki: “Ey Yüce Allah’ım! Ben seni çok seviyorum. Bana emanet olarak verdiğin ruhu, dünya hayatını yaşarken Sana ulaştırmak istiyorum. Sana mutlaka ulaşmak istiyorum. Senin ermiş evliyalarından olmak istiyorum. Ne olur, beni dostlarının arasına kabul et.”

Kalpte Allah’a ulaşma talebi varsa Allah bunu görür, işitir, bilir. Ve Rahîm esmasıyla tecelli ederek o kişiyi mürşidine ulaştırır. Mürşidine tâbî olduğu an kişinin ruhu vücudundan ayrılır ve nefs tezkiyesi başlar. Allah için olmak, Allah için yaşamak, bir yücelmek sistemidir. Allah'a doğru ruhun bir yolculuğu söz konusu olacaktır. 7 kademe nefs tezkiyesi boyunca ruh 7 tane gök katını birer birer aşacak, Allah'ın Zat'ına ulaşacak ve Allah'ın Zat'ında ifna olacaktır, fani olacaktır, yok olacaktır. Bu sebeple bu noktadaki işleme fenâfillah denir: "Fenâ: Fani olmak. Fî: İçinde. Allah."

73/MUZZEMMİL-8: Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş.

Hepinizin hayattayken ruhunuzu Allah’a ulaştırmanızı Yüce Rabbimizden Efendimizin himmetiyle diliyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Sizleri çok ama çok seviyoruz, kalbimizden…

www.ibrahimlive.com

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.