ÇOCUKLARIMIZ

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2025 09:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.04.2025 10:05

Tenimizde işleyen yaramız; hiç geçmeyen, geçmiş olsunlar kar etmeyen yürek sancımız; hiç bitmeyen kaygımız, dinmeyen sızımız…
Anne babaysanız eğer ne sancınız biter ne kaygınız… Bu ne tatlı bir kaygı ne hoş bir sancıdır bir bilseniz. Gözlerine bakarken özlemek, kokusunu iliklerine çekerken titremek ne demek büyüyünce anlayacaksınız.
Belki çok konuşmayan ama hayallerinizi beraber kurduğunuz babalarınızı anlayacaksınız. Öyle ya öze yerleşen söze yerleşmese ne çıkar? Sevginin gücü karşısında sözlerin boş olduğunu anlayacaksınız. Hayatınızın ilk kahramanlarına “Tekrar bu karanlık dünyaya gelecek olsam babam olarak yine beni aydınlatacak seni seçerdim.” diyeceksiniz.
“Yorgun kanatlar, kainatı aydınlatan tebessüm ve zamanın çatlaklarından taşan şefkat…ve daha nicesinin adı… Bende anlamlanan üç harfin ilk ve asıl sahibi … İlk aşkım…” diyeceksiniz annelerinize… Onun kalbinin serinliklerinde şeref tribünündeki yerinizin hep olduğunu ve o tahtın en karanlık anlarınızda en aydınlık durağınız olduğunu anlayacaksınız.
Grileşmiş kağıtları maviye, umudun rengine boyamayı becerebilen ve yüreğiyle kaç kağıdı umudun rengine boyayabilen tükenmez kalemlerinizi, öğretmenlerinizi anlayacaksınız.
Yani büyüyeceksiniz sevgili çocuklarımız.
Siz geleceğe ektiğimiz ve çok şey beklediğimiz; nereye ekersek orda yeşerecek ya da solacak; nasıl bakarsak öyle gürleyecek ya da yok olup gidecek bir tohumsunuz biliyoruz.
Fabrikada üreten, meclislerde yöneten, kürsülerde öğreten, mimarımızsınız siz, geleceğimize şekil veren.
Yani elimiz kolumuz siz… Sesimiz soluğumuz siz … Umudumuz geleceğimiz siz…
Biz var oldukça ve sizi var saydıkça hep yeşil ve uzun boylu, dallı budaklı bir ağaç olarak siz de bize var olacaksınız biliyoruz.
Umarız siz çocuklarınıza tıpkı bizim size bırakmayı arzuladığımız gibi gözyaşlarıyla ıslanmamış bir vatan bırakırsınız.
Şarkınızın güneşe ulaşacağı bir barış, rengarenk uçurtmalarla süslenmiş bir gökyüzü, huzur dolu tertemiz bir dünya bırakırsınız.
Umarız vicdanınız, sizden başkalarını gören gözleriniz, karanlığı boğan elleriniz olur.
Geçmişin birikimiyle günü değerlendirip yarını görebilen gözleriniz olur.
Kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan daha değerli olduğunu; hata yapmanın hile yapmaktan daha onurlu olduğunu; kazanmayı ve kaybedince yeniden başlamayı bilirsiniz umarız.
Kıyıya vurmuş denizyıldızını denize atmayı, sevgileri yarınlara bırakmamayı bilirsiniz…
Mutluluğun bir varış değil o varışa giden yol olduğunu bilin. Mutluluk cebinizde, uzaklarda aramayın.
Üstünü çizmeyin sevgili çocuklarımız, önemli olanın altını çizmek olduğunu unutmayın.
Öznelerinizi büyük harfle yazın ve bir noktayla her şeyi bitirmeyi değil virgüllerle savaşmayı seçin.
Gökyüzü her yerde mavidir önemli olan o maviliği görecek gözlere sahip olmaktır. Gözlerinize bakmayı değil, görmeyi öğretin.
Size bakan gözlerin sizde ne göreceğine sizin karar verdiğinizi bilin. Siz izin verirseniz çirkinsiniz, siz izin verirseniz karanlık… İzin vermeyin.
Hüznün rengiyle de barışık olun, coşkunun telaşıyla da. Hayat denilen bu tabloya siyah da lazım beyaz da unutmayın.
Yıl iki bin bilmem kaç, günlerden ne … Mevsim ister hazan olsun ister bahar … Altına imzanızı attığınız bütün güzel işlerde sımsıcak ellerin izleri var, unutmayın çocuklar…
Öğretmenlerinizin, anne -babalarınızın, büyüklerinizin emeğini alın terini unutmayın…
Ve o ellerden dudak izleriniz hiç silinmesin.
Dünyanın şanslı çocuklarından olduğunuzu da unutmayın. Dünyada tek çocuk bayramına sahipsiniz ve sizi çok seven bir dünya liderine. O’na layık olmaya çalışın!
Bayramınız kutlu olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.