Oyun Terapisi

Herkese merhabalar! Daha önceki yazımda sizlere oyunun önemini aktarmıştım. Şimdiki yazımda ise yeninden oyunun önemine dikkat çekerek, Oyun Terapisinden bahsedeceğiz. Bildiğimiz üzere oyun, çocukların iç dünyasıdır. Tüm geçmiş, şimdi ve geleceklerini burada kurgular ve yaşarlar ve hatta canlandırırlar. Peki “Oyun Terapisi” nedir ve neden bu kadar önemlidir? Bildiğimiz üzere çocuklar, yetişkinler gibi oturup sohbet edip duygularını ve sorunlarını dile getiremezler. İşte! Oyun Terapisinin de en etkili olduğu nokta burada başlıyor. Terapist, çocuğun oyun sırasında açığa çıkardığı duygu, düşünce, tema ve ifadeler yoluyla çocuğun dünyasını anlamlandırır ve yorumlar. Oyun Terapisi’ndeki bir çocuk ise bu süreçte yaşadığı tüm travma, duygusal çatışma, stres, korku gibi duygularını güvenli bir ortamda ifade eder. Oyun Terapisinin faydalarından bahsedecek olursak; 1. Bağ Kurma Oyun Terapisi süresince, çocuk ve ebeveynlerler birlikte çalışılır. Çocuk ve ebeveynin birbirlerini anlamasını sağlayarak aralarındaki bağı güçlendirebilir, daha sağlıklı iletişim kurmalarına olanak sağlayabilir. 2. Duygusal İyileşme-Güçlenme Oyun Terapisinde çocuk; stres, kaygı, korku gibi duygularını güvenli bir ortamda, sağlıklı bir şekilde işler ve ifade edebilir. Örneğin anne-baba ayrlığı, taşınma veya bir kayıp gibi olayları terapi sırasında oyun içerisinde, dışarıya taşır. 3. Travma Sonrası Destek 1 Yukarıda yazdığım gibi travmatik durumların buhranında olan çocuklar (kayıp, anne-baba ayrlığı vb.), Oyun Terapisi sayesinde bu deneyimlerin üstesinden gelerek, güven duygusunu ve psikolojik direncini yeninden kazanabilir. 4. Davranışsal Gelişim Çocukların, olumsuz davranışlarını fark etmesini sağlamak ve bu davranışların üzerine alternatif tepkiler geliştirmek için Oyun Terapisi kullanılabilir. Örneğin küfür eden veya öe nöbetleri geçiren bir çocuk, oyun terapisiyle bu davranışlarının kontrolünü eline alabilir. Tüm bu faydalara rağmen, Oyun Terapisi hangi koşullarda kullanılır? Gelin beraber inceleyelim. Oyun Terapisi; kaygı bozukluğu, stres, travma, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) gibi daha birçok alanda uygulanabilen bir yöntemdir. Peki, biz bu ekolü nasıl kullanırız? Oyun Terapisini genellikle bir oyun odasında geçiririz. Bazı durumlar ve tekniklerde ise danışanların evine oyuncak götürülerek terapi yürütülebilir. Fakat ben odaya değineceğim. Bu odada; figürler, oyuncaklar, sanat malzemeleri, yapbozlar gibi kimi oyun araç-gereçleri vardır. (Tabii ki uygulanan ekole göre odada bulunan materyaller değişiklik gösterebilir.) Çocuk, bu ortamda serbest bırakılır ve terapistin gözlemine girer. Kimi ekolde terapist, çocukla birlikte oynarken; kimisinde oynamaz ve uzaktan izler. (Çocuk kendisiyle oynanmasını istediği taktirde oynar.) Oyun Terapisini genel kapsamda incelediğimize göre ebeveynler bu süreci nasıl yönetmelidir, biraz da onlara değinelim. • Önceliğimiz SABIRLI olun. Terapi, zaman alan bir süreçtir. Tıpkı bir ameliyat gibi çocuğun iç dünyası dışarıya çıkarılır ve tüm gerekli düzenlemeler 2 yapıldıktan sonra geri kapatılır, sonrasında ise yaralar zamanla iyileşir. Dolayısıyla çocuğunuzun kendi hızında ilerlemesine izin verin. • Çocuğunuzu GÖZLEMLEYİN FAKAT MÜDAHALE ETMEYİN. Davranışlarını ve oyunlarını dikkatle izleyin fakat ne oynacağına, nasıl oynacağına karışmayın. Bu durum, onun kendini özgürce ifade etmesini sağlar. Kim bilir belki zamanla sizinle birlikte oynayarak size kendisini anlatmaya çalışır. • SÜRECİ TERAPİSTLE BİRLİKE YÜRÜTÜN. Sağlıklı bir ilerleme için aktif katılım gösterin ve terapistin tavsiyelerine uyun. Ve sakın unutmayın: Oyun, bir çocuğunun dünyasını anlamanın en saf yoludur. Oyun Terapisinin öncülerinden olan çok sevdiğim Virginia M. Axline’ın bir sözü: “Çocuklar, oyun oynarken daha özgürdürler; kendilerini oldukları gibi ifade etme cesaretini bulurlar.”