
Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde aziz milletimizin büyük fedakârlıklarla kazandığı Kurtuluş Savaşı'nın Cumhuriyetle taçlandırıldığı gündür. Cumhuriyet; birlik ve beraberlik içinde hareket eden milletimizin, azim ve kararlılıkla imkânsızları nasıl bertaraf ettiğini ve zor şartlarda nasıl yeniden doğabileceğini gösteren eşsiz bir zaferin sonucudur. Bu milletin yok edilebileceğini fakat asla tutsak yaşatılamayacağını bilmeleri gerekenler, bu büyük devletin küllerinden tekrar bir devlet çıkacağını hesap edememişlerdir. İmkânsız şartlar altında savaşı yürüten T.B.M.M. Batı Cephesinde 1. Ve 2. İnönü, Eskişehir ve Kütahya, Sakarya ve Büyük Taarruz Muharebeleri sonucunda Yunanlıları yurttan atmış, Antep, Maraş ve Urfa gibi şehirlerimiz ise bizzatihi aziz milletimiz tarafından Kuva-yiMilliyece İngiliz ve Fransızlardan temizlenmiştir. Ermeniler ise Kazım Karabekir Paşa tarafından Gümrü’ye kadar sürülmüş, Gümrü alınmış ve Gümrü’de Ermenilerin bir daha Doğu Anadolu’da hiçbir hak iddiasında bulunamayacakları taahhüdü ile Gümrü Anlaşması imzalanmıştır. Bu savaşlarda topyekûn bir millet olarak beraberce mücadele edilmiştir. Adlarını hayırla ve rahmetle anacağımız Şahinbeyler,Şehit Kamiller Nene Hatunlar, Halide Edipler, Kara Fatmalar, Şerife Bacılar, Gördesli Makbule Hanımlar, Halime Çavuşlar gibi kadınlar, kadın kahramanlar da savaşlarda önemli rol oynamışlardır. Kurtuluş Savaşının ardından 29 Ekim 1923’te milletimize en yakışan rejim olan Cumhuriyet idaresine geçilmiş, Cumhuriyet T.B.M.M.’de oy birliği ile kabul edilmiştir. Kelime anlamı itibariyle Millete, Cumhura ait demek olan Cumhuriyet her birimizin olmakla beraber 17. Devletimiz olarak tarih sahnesinde var olmuş ve bir ve bütün olarak ilelebet var olacaktır. Bugün 102. Yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti; erdemin, faziletin, halk iradesinin, hak ve hukukun ve medeniyetin adıdır. Uğruna çaba harcayan her bir ferdi dua eden aziz milleti ile, "İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın” inanç ve birikimiyle ikinci yüzyılına da heyecan, tutku ve azimle girmektedir. Cumhuriyetimizin ilanından bugüne kadar eğitimde, kültürde, ekonomide, altyapı hizmetlerinde hülasa olarak her sahada çok önemli gelişmeler kaydetmemize rağmen Cumhuriyetin korunması ve kollanmasında gençliğin bekçiliğine her zaman ihtiyacımız vardır. Zira birçok alanda kaydedilen başarılar ile beraber güçlü bir aktör olarak ortaya çıkan, Türkiye Cumhuriyeti dostlarını sevindireceği gibi düşmanlarını da korkutmaya muktedir olacaktır. Bu nedenle Cumhuriyeti korumak ve yaşatmak en temel görevimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin 102. kuruluş yıl dönümünde, İstiklâl mücadelemizin önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşları başta olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle; gazilerimizi ise şükran ve saygıyla anıyor; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı en içten duygularla kutluyorum.