Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremler sonrası Gaziantep Kalesi çevresinde bulunan, kentsel sit alanı içerisindeki Şehitkamil ilçesine bağlı Yaprak Mahallesi’nde Depremden ötürü yıkılan yapılar ile birlikte ağır hasarlı niteliksiz binaların yıkımlarıyla tarihi sokak siluetin ve mahalle ölçeğinde geleneksel doku bütünlüğünün bozulması üzerine ve hasar alan tarihi evlerin restorasyonu konularında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, akademi dünya ile proje iş birliği başlattı. Saha çalışmalarında yapılan ölçümlemelerle önemli veriler elde edilecek Büyükşehir Belediyesi KUDEB Daire Başkanlığı’nca İTÜ Mimarlık Fakültesi iş birliğinde mimar, inşaat mühendisi, kentsel sit doku koruma konusunda uzmanlaşmış 7 öğretim üyesi ile yüksek lisans programlarında bulunan mimar öğrencilerin katılımıyla başlatılan saha çalışmasıyla tek tek binalar ölçümleniyor, hasarlı yapıların yıkılması sonrası oluşan durumla ilgili haritalar güncelleniyor. 10 gün sürecek saha çalışmasında yapılan dron uçuşları, resimlemeler ve lazer taramalarla önemli veriler elde edilecek. Saha çalışmaları sonrası yeniden planlamalar yapılacak Proje kapsamında elde edilen verilerle İstanbul aşamasında geçilecek. Yürütülecek stüdyo çalışmalarıyla 1/50 ölçekte çizimleri hazırlanacak, 1/200 ölçekli siluetler çizilecek haritalar yeniden planlanacak. Bozulmuş dokunun iyileştirilmesi konusunda yaklaşımın ne olacağı, koruma açısından neler yapılması gerektiğine yönelik her parsel ve cephe için öneriler geliştirilecek. Öneriler, uzman hocaların yer aldığı ve konulara göre Büyükşehir Belediyesi yetkililerinde bulunduğu haftalık jürilerle ve stüdyo değerlendirmeleriyle geliştirilecek.
Projede arşivlerden de yararlanılacak Yürütülecek çalışmalarda İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin arşivlerinden de yararlanılacak. 1970’li yıllarda dönemin kürsü başkanı Prof. Dr. Doğan Kuban ve ekibinin saha çalışmalarıyla ortaya koyduğu Türkiye’nin en erken koruma amaçlı imar planlarından olan Gaziantep’te Koruma Amaçlı İmar Planı’da projelendirmede göz önünde olacak. Günümüze kadar sağlıklı bir şekilde korunan planlarla geçmiş ile bugün yapılan çalışmalar karşılaştırılacak, mevcut durum değerlendirilecek. Deprem öncesinde yok olmuş yapıların planları incelenecek, deprem sonrasında kaybedilen tarihi yapıların eski durumlarını öğrenmek için verilerden yararlanılacak. İş birliği diğer mahallelerde ki çalışmalar için örnek olacak Değerlendirmeler ve projelendirilme sonrası Yaprak Mahallesi’nde yapılacak çalışmaların planlaması oluşturularak iyileştirmeler yapılacak. Yaprak Mahallesi özelinde yürütülecek çalışma, diğer mahallelerde yapılacak restorasyon ve doku düzenleme projeleri için örnek ve yol gösterici olacak.
“Yaprak Mahallesi’ni bu sıkıntısıyla baş başa bırakamazdık” Daire Başkanlığı olarak geleneksel tarihi bütün mahallelerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmaları sürekli devam ettirdiklerini belirten Başkan Gürsel, “Belki de elimize aldığımız projeyle Gaziantep ile ilgili diğer çalışmalara ön ayak olacak. Bunlarla beraber bu mahalleyi de bu sıkıntısıyla baş başa bırakamazdık. Oluşan problemin, sıkıntının büyüklüğü göz önüne alındığında kurumumuzun bu sokakta, mahallede ne yapabiliriz diyerek çalışmalarımızı elimize alıp yıkım çalışmaları bittiğinde bizim eskiye dönmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Öğrencilerde depremle hasar görmüş alanlarda yapılacaklar konusunda çalışma fırsatı buluyorlar” Yoğun saha çalışmalarını yürüten İTÜ ekibi adına konuşan İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yegan Kahya Sayar, deprem sonrasında kentsel sit alanında yapılan çalışmanın önemini vurgulayarak, “Özellikle Yaprak Mahallesi’nde daha önce köhnemiş, bozulmuş, boşalmış alanların üzerine yaşadığı depremle daha fazla hasar görmüş sokak dokuları ve yapılar için bir çalışma yapmak için buradayız. Öğrenci arkadaşlarımız gerçek bir problemle burada karşı karşıyalar. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz. Burada biz katkı vermeye çalışırken öğrencilerinde de gerçek sorunlarla karşılaşma ve onlarla ilgili fikir üreterek Türkiye’nin güncel konusu olan depremle hasar görmüş alanlarda yapılacaklar konusunda onarımda daha iyi fikir alıp sorunları görüp üzerine proje geliştirmek için böyle bir alanda çalışma fırsatı buluyorlar. Burada çalışmalara öğrencilerin kazandıkları yanı sıra profesyonelleşecek bir kalitede sonuç elde edebilmek için destek veriliyor” şeklinde konuştu.
“Sorunu dile getirmezsek öneri getirmek çok güncel ve sağlıklı olmuyor” Saha çalışmasıyla mevcut yapıların nitelikli veya niteliksiz durumlarının tespiti ve envanter çalışmalarını tamamladıklarını belirten Prof. Dr. Sayar ayrıca sorunlu cephelerin mevcut durumlarının siluet olarak ölçekli çizildiğini, tespitlerin yapıldığını aktardık. Konuşmasında dron ile içine girilemeyen, molozlar nedeniyle yakınına girilip ölçümlenemeyen kısımlar için değerlendirme yapıldığını aktaran Sayar, “Bu çalışmanın kapsamı güncelleme ihtiyacı olan bir bölgede depremle beraber gelinen noktada bir durum tespiti gerekiyordu. Sorunu dile getirmezsek öneri getirmek çok güncel ve sağlıklı olmuyor. İTÜ Mimarlık Fakültesi olarak 1970’li yılların ortalarından itibaren Gaziantep’te koruma amaçlı imar planı ile ilişki kurmuş durumdayız. O tarihte kürsü başkanımız Prof Dr. Doğan Kuban, belki de Türkiye’nin en erken koruma amaçlı imar planı için kendi çalışma ekibiyle burada Gaziantep’te bulundu, kent merkezinde çalışmalar yaptı. Şu anda arşivimizde onlar. Bütün niyetimiz geçmiş ile bugün yapılan çalışmaları karşılaştırarak mevcut durumu, yok olmuş yapılarla ilgili projeleri almak. Arşivimizde duran belgeler bu konuda değerli hele ki deprem sonrasında kaybettiğimiz yapıları eski durumlarını öğrenmek adına önemli veriler içeriyor” diye konuştu.